30 Haziran 2009 Salı

Yönetimin konsantrasyon sorunu


Nedim Karakaş'ın açıklamaları hayli enteresandı. Takımın toparlanması ve 2 sezon önce bize yutturulan hedeflere gerçekten ulaşılabilmesi için ciddi transfer hamleleri yapılması gerekirken bu içinde bulunulan ataleti ''kulüp şu an futbola konsantre olmuş durumda'' diye açıklaması komik ama bir o kadar da acı.

Siz basketbolda atılım için Fenerbahçe'nin isminin ardına bir şirket ismi getirin sonra kulüp futbola yoğunlaştığı için basketbol şubesini boşladığını söyleyin. E o zaman bu Ülker birleşmesi ne içindi, Ülker'in maddi desteği, Avrupa basketbolunda uzmanlaşmış ekipleri ne işe yarar.

Basketbol şubesinin bu birleşmeyle oluşturulan bir komite tarafından yönetildiğini biliyorduk, zaten kulüp yöneticilerinin futboldan arta kalan mesailerinde futboldan arta kalan bütçelerle basketbol şubesini hakkını vererek yönetemeyeceklerini biliyoruz.

Kaldı ki artık yerel ligde oynayan bir takım değiliz. Euroleague'de A lisansına sahip bir takımın, bu günden güne zorlaşan ve profesyonel kadrolar elinde yönetilen 10 milyon eurolarla ifade edilen kadroların sahne aldığı ligde hedeflerinin peşinde koşabilmesi için kulüp yöneticilerinin ek işi olarak muamele görmesi kısa yoldan çöküşün garantisidir. Sadece bu şubeyle uğraşacak, kulüp yöneticilerinden belli oranlarda bağımsız, Avrupa basketbolunu iyi tanıyan ve elinde miktarı transfer sezonuna girmeden çok önce belirlenmiş bir bütçeye sahip profesyonel bir ekip yönetmeli basketbol şubesini.

Biz böyle oluyor biliyorduk ama Nedim Karataş'ın bugünlerde muhtemelen her Fenerbahçe basketbol sevdalısını ümitsizliğe sürükleyen ataleti açıklamak için sarfettiği cümleler ilginç.

Belki de Ülker'in sponsorluğunun salon inşaatı merkezli olmaya doğru kaydığını gösteriyor bu açıklama.

Son 3 sezondur maçlara gelmek dışında basketbol şubesiyle ilgili bireysel müdahaleler yapmayan başkanın önce Mirsad'a sözleşme imzalattırması sonra da Tanjeviç gitmeyecek açıklamaları da ilginçliğin başka boyutu.

Bu sırada tren kaçıyor tabii.

Bu belirsizlik ortamı devam ederken, Avrupa'da bizim mevcut kadromuza sınıf atlatacak türden oyuncuların hepsi kapıldı bile.

Bu saatten sonra, geçen yıl olduğu gibi mevcut kadronun ortalamasının altında kaliteye sahip Green, Smith gibi 2. sınıf oyuncular bulabiliriz ya da Kinsey transferindeki gibi kumar oynarız. Euroleague'de Top 16 zaten rahatlıkla ulaşabileceğimiz bir hedef ama bu kadronun eksik bölgelerine Eurolegue tecrübesi olan üst düzey ve Avrupa'lı en az 2 oyuncu transfer edilmezse daha ötesi hayal olarak kalacak. Ve korkarım o güçlü ve uyumlu yerli kadronun itikleyici gücü de artık daha fazla dayanamayacaktır.


3 yorum:

UÇAN SALİH dedi ki...

karakaş'ın açıklamalarının "yönetimin konsantrasyonu" ile ilgili söylediklerine katılıyorum.ama o zaman adama "siz ne iş yaparsınız?" diye de sorarlar.yönetim kurulu mu ,başkan mı verdi bu şampiyonluğu?
ya da o 3. maçı kazanıp,sonrasında şampiyon olsaydık gene bu açıklamayı yapacak mıydın ?
buyıl için basketbol şubesinden bir hareket-başarı beklemiyorum.sezonu euroligde 16,ligde finalle geçiştirip sonraki seneye,yeni koç,yeni oyuncularla bomba gibi girmeye "konsantre" olduğunu düşünüyorum yönetimimizin.

tozlu parkeler dedi ki...

Ne erkekler de ne de kızlarda yaprak kımıldamıyor.
Kızlarda sponsor sorununu halledemedikleri için duruyorlar, mevcut kadro final foura yetmeyecektir. Final four hedeflenmeyecekse eğer bu takım hedefsiz kalır. Yerel ligi 10 yıldır domine eden bir takımı sadece yerel ligi hedef koyarak motive etmek güç olacaktır.
Erkeklerde ise durum gerçekten vahim. Bu kadronun hakkı verilemiyor. Belki de haklısın de souza bir sezon sonrasını bekleyeceğiz herhalde ama o zamana kadar da elimizdeki yerli kadronun niteliği zarara uğrayabilir.

UÇAN SALİH dedi ki...

bnm asıl korkum ,gerek senelerdir ligi domine etmenin getirdiği hedefsizliğin gerekse 6s nin de zafer efendinin gazıyla sıçrama yapmasıyla ligi de kazanamamak...