4 Haziran 2009 Perşembe

1994-95 final serisi, bisküvi, çikolata ve Tuborg altın fıçı


Final serisi öncesi Efes'in bilet oyunlarıyla ortalığı germesiyle hafızamızda kısa bir yolculuğa çıktık.

1994-95 sezonu; sezona çok genç bir kadro kurarak başlamış Fenerbahçe şampiyonluğun favorilerinden birisi değilken yarı finalde Efes'i 2-0 geriden gelip eleyerek finale çıkıyor. Müesseselerin kamyon yüküyle para yatırıp bol yıldızlı kadrolar kurduğu bir ligde genç ve mütevazı bir kadroyla beklentilerin çok üzerinde işler çıkartılan bir sezon yaşanıyor.

Basketbola yeni yeni yatırım yapan müesseselerden birisi Ülker finaldeki rakibimiz.

İlk yıllarında biraz iğreti bir duruşları vardı basketbol camiasında. Final öncesi basketbolun masumiyetine darbe vuran hamlelerini yaptılar. ''Bu sezon da şampiyon olamazsak basketbola yatırım yapma kararımızı gözden geçiririz'' tarzında bir açıklamayla cümle federasyon yetkililerine, basketbol camiasına gözdağı vermişler, müesseselerin basketbol salonlarındaki misyonlarının ne olduğuyla ilgili ipucunu vermişlerdi. Final serisinde yaşananlar malum. Kazanmakta olduğumuz maçlar ardı arkası kesilmez hakem hatalarıyla Ülker'e veriliyor, Ülker'in evsahibi olduğu maçlarda kapılara dayanan binlerce Fenerbahçe taraftarı salona alınmazken maçlar boş tribünler önünde oynanıyor. Abdi İpekçi Ülker fabrikalarından çift mesai yazılarak getirilen bir kaç bin kişiye emanet. Çoğu maçla ilgilenmiyor bile.

Serinin sonunda Federasyon yetkililerinin yüzlerinde ''neyse yırttık Ülker seneyede yatırıma devam ediyor'' gülüşü vardı.

Basketbol camiasına ayarı vermiş, grubun finansal gücünün her şeye müktedir olduğunu kanıtlamış Ülker ''spor camiası'' mutlu. Ali Şen başkanın bu oyunlar oynanırken ''bana Fenerbahçe taraftarı bir bisküvi markasının ürünlerini almayın dedirtmeyin'' açıklamasını yapar ama Ülker'in finansal gücü basketbolun masumiyetini yenmiştir.

Yıllarca amatör spor diye anılan basketbola gönül verip, basketbol salonlarında hakedenin, daha çok çalışan ve mücadele edenin kazandığına dair inancımız o final serisinde kaybolup gitmişti.

Yıllar sonra o Ülker'le yapılan işbirliği daha da ötesi birleşme kazanılan şampiyonlukların sevincine rağmen halen yüreğimde bir acıdır.

Neyse bugünde Tuborg'larımızı alıp salonun önüne gideceğiz. Bilet almadık ama orada olacağız. Tuborg'u da pek sevmem eskiden Fenerbahçe birası çıkartırlardı, 10 sene kadar önce ondan içerdim. Ama Tuborg fıçı fena değildir.


1 yorum:

UÇAN SALİH dedi ki...

bu gün maçı bende elimde tuborgumla izliycem.haftalık bira ortalaması 10-12 bira olan birisi olarak çok zor olcak ama,artık efesle zamanı geldi.KEZZAP olsa içeriz senin için FENERBAHÇEM !