Maç sonrası otopark çıkışı eziyeti, sabah iş güç derken maçla ilgili yazacaklarımı yazamadım.
Tanjeviç'in seriye hareket, bereket getiren hatalarını, Solomon'un tüm sezonu 3-5 maça sığdırma telaşıyla saçmalamalarını, Green'in iflasını, taraftarın yanlış zamanda yanlış işler yaparak maçın kaybedilmesinde pay sahibi oluşunu ve elbette maçın son nefesine girilirken 15 sayı geriye düşen Efes'i hem de beyninin ortasına sezonun en pis bloğunu bu maçta yiyen Sinan Güler'in, oyundan düşmeyip fitili ateşlemesiyle yeniden doğuşunun takdir edilmesi gerektiğini yazacaktım.
Ama şu açıklamalar Tanjeviç'e dün akşam duyduğum öfkeyi yumuşattı. Şöyle diyor maç sonu açıklamasında; "Oyunun sonunda istediğimiz şeyleri yapamadık. Bunda suçlu olan benim çünkü oyunu kontrol edemedim. Onlar maçı eşitleyen üçlüğü atmadan önce faul yaptırabilirdik, ya da mola alabilirdik. Ancak bunları yapmadık. Thornton ve Shumpert etkili olunca Ömer Onan'ı da oyuna almayı düşünebilirdik. Ama bunu da yapmayı unuttum. Diğer maça konsantre olacağız"
Rakibinin hocası ağız ishali olmuşcasına konuşuyor, sürekli saldırı peşinde. Federasyona, hakemlere, Fenerbahçe'li yöneticilere, taraftara, bazen kendi oyuncularına hatta hızını alamayıp Tanjeviç'e de saldırıyor ama o ciddiyetini ve sakinliğini kaybetmiyor. Bu dağılarak kaybedilen maçın faturasını maçın sonunda sorumsuzca hatalar yapan oyuncularına çıkartıp aradan sıyrılmayı, 2. maçtaki garip yönetimlerini dünde sürdüren hakemlere laf atıp ortalığı bulandırmayı değil hatalarını sıralayıp yenilginin sorumluluğunu üstleniyor.
Bu yenilginin ardından takımı toparlayacak akla, deneyime, vizyona ve kararlılığa sahip olduğunu gösteriyor.
Tanjeviç'in seriye hareket, bereket getiren hatalarını, Solomon'un tüm sezonu 3-5 maça sığdırma telaşıyla saçmalamalarını, Green'in iflasını, taraftarın yanlış zamanda yanlış işler yaparak maçın kaybedilmesinde pay sahibi oluşunu ve elbette maçın son nefesine girilirken 15 sayı geriye düşen Efes'i hem de beyninin ortasına sezonun en pis bloğunu bu maçta yiyen Sinan Güler'in, oyundan düşmeyip fitili ateşlemesiyle yeniden doğuşunun takdir edilmesi gerektiğini yazacaktım.
Ama şu açıklamalar Tanjeviç'e dün akşam duyduğum öfkeyi yumuşattı. Şöyle diyor maç sonu açıklamasında; "Oyunun sonunda istediğimiz şeyleri yapamadık. Bunda suçlu olan benim çünkü oyunu kontrol edemedim. Onlar maçı eşitleyen üçlüğü atmadan önce faul yaptırabilirdik, ya da mola alabilirdik. Ancak bunları yapmadık. Thornton ve Shumpert etkili olunca Ömer Onan'ı da oyuna almayı düşünebilirdik. Ama bunu da yapmayı unuttum. Diğer maça konsantre olacağız"
Rakibinin hocası ağız ishali olmuşcasına konuşuyor, sürekli saldırı peşinde. Federasyona, hakemlere, Fenerbahçe'li yöneticilere, taraftara, bazen kendi oyuncularına hatta hızını alamayıp Tanjeviç'e de saldırıyor ama o ciddiyetini ve sakinliğini kaybetmiyor. Bu dağılarak kaybedilen maçın faturasını maçın sonunda sorumsuzca hatalar yapan oyuncularına çıkartıp aradan sıyrılmayı, 2. maçtaki garip yönetimlerini dünde sürdüren hakemlere laf atıp ortalığı bulandırmayı değil hatalarını sıralayıp yenilginin sorumluluğunu üstleniyor.
Bu yenilginin ardından takımı toparlayacak akla, deneyime, vizyona ve kararlılığa sahip olduğunu gösteriyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder