9 Haziran 2010 Çarşamba

Oyuncularımızın final performansı; Lynn Greer


Greer, Euroleague'de final four oynayacağız lafını duyduğumuzdan bu yana geçen 3 yıllık zaman diliminde Fenerbahçe kadrosuna bir Euroleague takımından yapılan ilk ve tek transfer.
Onun hücum yeteneklerini tartışmak anlamsız, hem şutu var hem de kendi pozisyonunu kendi oyunuyla hazırlayabilecek yetenekte. İçeriye her dalışında müthiş fundementali ve koordinasyon yeteneğiyle faul alsa dahi pozisyonunu kaybetmeyip topu çembere rahatlıkla bırakabiliyor. Oyuna ısındıktan sonra peşpeşe sayılar bulmasını engellemek neredeyse imkansız, atletik olarak çok gelişmiş değil ama dengesi ve fundementali müthiş.
Tabii tüm bu artılarına rağmen onun sertlikten hoşlanmayan tarzı, savunma zaafiyetleri, fizik zayıflıkları ve yavaşlığı takım oyunu açısından önemli handikaplar doğuruyor.
Elbette onun hücum yeteneklerini gözönünde bulundurunca onu sahada tutuğunuz dakikalarda bu handikapları yaşamayı göze alacaksınız. Bu sürelerde diğer kısaları iyi savunmacılardan seçmek zorunda kalıyorsunuz mesela.
Greer müthiş bir skorer olmasına rağmen final serisindeki katkısı üst düzeyde olamadı. Bence bundaki en önemli sebeb takımda gerçek anlamda tek 1 numara bulunuyor olması.
Serinin ilk 2 maçında Greer Ukiç'İn yedeği gibi kullanıldı. Greer'in tipik bir özelliği topu getiren adam olarak oynadığında hem kendi verimi azalıyor hem de takımı hücum ettirmeyi beceremiyor, önde baskıyı yiyince topu çok erken tutması sebebiyle uzunlar yüksek posta çok uzak noktalarda screene gidiyorlar ve bu durumda uzunlarla oynanacak ikili ouyunlarda oynanamıyor.

Oysa onu 2 numara olarak oynatıp, baskı altında top çıkarma görevine hiç bulaştırmadığınız zaman kendi ekmeğini kendi pişiren bir skorer olarak çok tehlikeli olabiliyor.

Yalnız burada dikkat edilmesi gereken mesele de şu; final serisi boyunca kısalardan Kinsey ve Ömer Onan agresif ve istekli savunma yaparken takımın birinci guardı Ukiç'in savunmada yeterli düzeyde olmaması Greer'in savunmada olması gerekenden fazla sırıtmasına yol açtı.

İlk 3 maçta Greer gibi bir skorerden beklenmedik derecede etkisiz bir performans gördük. Büyük atıcılar bazen atar ama sokamazlar, bu gayet doğal ama Greer ilk 3 maçta sadece 4 sayı atarken toplamda 4 şut kullanmış. Bu kadar insiyatif almaktan uzak görüntüsünü açıklamak kolay değil. Buna karşılık 4. ve 5. maçlarda Ukiç sahada yokken daha çok Preldziç guard olarak tercih edilince gerçek pozisyonunda oynayıp kritik sayılar buldu. İlk 3 maçın durgun adamı sonraki 2 maçta 26 sayıyla oynadı.

12,7 dakika ortalamasıyla süre alıp, 5,3 sayı, 1,2 riabunt ve 0,8 asist ortalaması tuturmuş.

Greer için hayli kötü rakamlar olarak kabul edilmeli.

Ama 4. maçtaki 14 sayılık katkısı önemliydi.

Hiç yorum yok: