28 Nisan 2010 Çarşamba

Ezeli eğlenceye devam


Cümleten izan kaybı yaşayıp, ağız ishaline tutulan şarlatanların elbirliği edip Bir Fenerbahçe şampiyonluğunu daha engelleme çabaları can sıkıcı bir durum, hatta ne yalan söyleyelim gerginlik yaratıyor bünyede.


Neyse ki, ezeli eğlencemiz Galatasaray var. Hoş bir Burhan Felek akşamı daha yaşattılar bize, moral verdiler, eğlendirdiler. Sağolsunlar.


Sahadaki rakibimizin bizimkilere antrenman vermelerine alışığız. Ama bu kez son 23 nisan şenliklerinden kaçıp gelmişe benzeyen 30-40 kişilik Galatasaray taraftarı hakikaten çok eğlendirdi bizi.


Komik çocuklar bunlar; setlerde skor 24 e karşı 10 küsürlere gelene dek maçla ilgilenmeyip, şike, hakem, fenerasyon masallarını hep bir ağızdan anlatıp durdular.


Her sette ne zamanki Fenerbahçe set sayısı atarken ve bunu en az 8-10 kez kullanacakken seti kazandırmak için takımlarını desteklemeye başlamaları ilginçten öte komikti. Sanırım setlerin 25 sayıda bittiğinden haberdar değillerdi.


Ya da belki de sayıca Fenerbahçe taraftarının dörtte biri kadar olmalarına aldanıp kendilerinin evsahibi takım olduklarını unutmuşlardı ve bu yüzden skorboardun solundaki sayının kendi takımlarına yazıldığını zannediyorlardı. Öyleyse şaşırmam.


Neyse efendim maç bitti; piknik tadında, antrenman kıvamında süren, 1 saatten biraz fazla bir zaman aralığında oynanan, hiç bir setin hiç bir bölümünde çekişme yaşanmayan, bizimkilerin eze eze yenmekten imtina edip, sıkmadan kolayca işi bitirdikleri maçın sonunda değme komedi gruplarına taş çıkartan bir tribün performansı gösteren Galatasaray taraftarı yenilginin faturasını hakemlere çıkarıverdiler.


Yetmedi, sonrasında takımlarına dönüp ''aşkımız renklere sizlere değil'' diye çığırıp takımlarına öfke saçtılar yaklaşık 30 saniye sonrasında ise bu kez aynı takımı alkışlarla tribüne çağırdılar.


Eğlenceliydi; sağolasın Galatasaray.


Son sözüm sana allah versin.


Hiç yorum yok: