Kızlar için yarı final serisi bugün başlıyor. Sezon başında Fenerbahçe-Galatasaray eşleşmesinin finalde gerçekleşeceği düşünülüyordu hatta çokları, WNBA patentli müthiş transferler yapan Galatasaray'ın Fenerbahçe'den daha iyi bir takım olduğunu iddia ediyordu. Sezon başında henüz Pondexter'sizliğe alışamayan, takımı henüz oturtamayan Fenerbahçe'yi Cumhurbaşkanlığı kupasında yenin Galatasaray böyle düşünenleri haklı çıkaracak gibi duruyordu ama gerçekten beklentilerin çok altında ve geniş kadrosunun hiçte hakkını veremeyerek oynadılar bugüne dek.
Fenerbahçe karşısında sezon boyunca alınan 3 mağlubiyet Fenerbahçe'nin hala daha iyi bir takım olduğunu gösteriyor.
Ancak dikkat etmek lazım; Galatasaray'ın geniş ve tecrübeli kadrosu muhtemeldir ki play-off larda vites yükseltecektir.
Bugünkü maç kilit önemde zira seriye 1-0 önde başlamamıza rağmen eğer kaybedersek önümüzdeki 2 maçın deplasmanda olması işleri çok zora sokabilir.
Galatasaray'ın en büyük sorunu halen bütünlüklü bir takım olamamaları. Özellikle hücumda kısalar ve uzunların iki ayrı takım gibi hücum etmeleri bir türlü çözülemeyen bir sorun onlar için. Hücumda birbiriyle hiç yardımlaşamayan oyuncuların savunmanın temel prensibi olan yardımlaşmayı kendi alanında yapmalarından bekleyemezsiniz.
Işıl'ın oyunda olmadığı süreler ayrıca bir sorun. Takım tüm ritmini kaybediyor Işıl'sız kaldığında. Esra fena bir atıcı değil ama organizatör yönü çok zayıf bence. Young'un dağıtıcılığı ve direnci ve elbette Augustus gibi her koşulda sayı bulabilme yeteneğine sahip bir oyuncunun varlığı ciddi tehdit. Benim merak ettiğim Tuğba, Bahar gibi bilekleri fena olmayan oyuncular tüm sezon boyunca hücumda bu kadar az insiyatif almışlarken play-off larda nasıl bir katkıda bulanabilecekler. Zira play-off maratonunda hep aynı 1-2 isim üzerinden hücum planları yaparsanız çuvallarsınız.
Birsel'in iyice olgunlaşan soğukkanlı oyunu, Ajevon'un gün geçtikçe Pondexter'ı özleyenlere artık ben varım diyişi ve Nevriye'nin bir uzun oyuncu için çok iyi sayılabilecek şutu Katie Smith'in halen devreye girmemesine rağmen Fenerbahçe adına hücumu derleyip topluyor. Ancak savunma direncimiz ne kadar iyi olursa olsun Galatasaray'ın sert ve iri uzunlarına verilen hücum ribauntları savunma direncimizi kıracak önemli bir etken, Augustus'un çok faul aldırma potansiyelini de unutmayalım.
Galatasaray'ın final niteliğindeki maçlarda maç sonlarını iyi oynuyor oluşu korkutucu o halde mutlaka Birsel'in maç sonuna diri kalması lazım. Aksi tartirde maçın sonlarına farklı önde girsek dahi geriden gelen rakibin yaklaşmasıyla oluşabilecek baskıyı serinkanlılıkla atlatabilmek güç olabilir.
Fenerbahçe karşısında sezon boyunca alınan 3 mağlubiyet Fenerbahçe'nin hala daha iyi bir takım olduğunu gösteriyor.
Ancak dikkat etmek lazım; Galatasaray'ın geniş ve tecrübeli kadrosu muhtemeldir ki play-off larda vites yükseltecektir.
Bugünkü maç kilit önemde zira seriye 1-0 önde başlamamıza rağmen eğer kaybedersek önümüzdeki 2 maçın deplasmanda olması işleri çok zora sokabilir.
Galatasaray'ın en büyük sorunu halen bütünlüklü bir takım olamamaları. Özellikle hücumda kısalar ve uzunların iki ayrı takım gibi hücum etmeleri bir türlü çözülemeyen bir sorun onlar için. Hücumda birbiriyle hiç yardımlaşamayan oyuncuların savunmanın temel prensibi olan yardımlaşmayı kendi alanında yapmalarından bekleyemezsiniz.
Işıl'ın oyunda olmadığı süreler ayrıca bir sorun. Takım tüm ritmini kaybediyor Işıl'sız kaldığında. Esra fena bir atıcı değil ama organizatör yönü çok zayıf bence. Young'un dağıtıcılığı ve direnci ve elbette Augustus gibi her koşulda sayı bulabilme yeteneğine sahip bir oyuncunun varlığı ciddi tehdit. Benim merak ettiğim Tuğba, Bahar gibi bilekleri fena olmayan oyuncular tüm sezon boyunca hücumda bu kadar az insiyatif almışlarken play-off larda nasıl bir katkıda bulanabilecekler. Zira play-off maratonunda hep aynı 1-2 isim üzerinden hücum planları yaparsanız çuvallarsınız.
Birsel'in iyice olgunlaşan soğukkanlı oyunu, Ajevon'un gün geçtikçe Pondexter'ı özleyenlere artık ben varım diyişi ve Nevriye'nin bir uzun oyuncu için çok iyi sayılabilecek şutu Katie Smith'in halen devreye girmemesine rağmen Fenerbahçe adına hücumu derleyip topluyor. Ancak savunma direncimiz ne kadar iyi olursa olsun Galatasaray'ın sert ve iri uzunlarına verilen hücum ribauntları savunma direncimizi kıracak önemli bir etken, Augustus'un çok faul aldırma potansiyelini de unutmayalım.
Galatasaray'ın final niteliğindeki maçlarda maç sonlarını iyi oynuyor oluşu korkutucu o halde mutlaka Birsel'in maç sonuna diri kalması lazım. Aksi tartirde maçın sonlarına farklı önde girsek dahi geriden gelen rakibin yaklaşmasıyla oluşabilecek baskıyı serinkanlılıkla atlatabilmek güç olabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder