13 Nisan 2009 Pazartesi

Oğuz'u kaybediyor olmak


Her uzun oyuncudan Fucka yaratma sevdasındaki Tanjeviç'in sevdiği türden bir uzun olmadığını biliyoruz Oğuz'un. Bir kere Semih ve Ömer Aşık gibi uzun kollu ve atletik değil. Ama kadromuzdaki uzunların arasında en iyi hücum gücü belki de o. Ömer ve Semih'in pota altından sayı bulabilmeleri için mutlaka asist veya hücum ribaundu gerekir ama Oğuz hem arkası potaya dönükken ekmeğini taştan çıkartabilir hem de şıkışan hücumlarda yüksek postta kullanıldığında hücumu yönlendirebilme yeteneğine sahiptir. Hücumda top elindeyken tüm hücuma, sete hakim olabilen dış adamlara uygun şut pozisyonu yaratabilen 2.10'luk bir pivot bulunmaz nimettir ayrıca o dev cüssesinden beklenmedik ölçüde yumuşak bir bileğe sahip. Son 2 sezondur spesiyalitesine kattığı yüksek yüzdeli 3'lükler ise cabası.

İlk bakışta bir nevi bale yapan fil gibi görünse de gerçek bir hücumda lider olabilecek pivot modelidir kendisi. Henüz 20'li yaşlarının başında 3 Türkiye ligi şampiyonluğu ve hatırı sayılır bir Euroleague tecrübesi var.

Ama Tanjeviç onu bir türlü sevemedi, sezon başından bu yana uzun oyuncuların yaşadığı sakatlıklar sebebiyle bulduğu hatırı sayılı dakikalarda neler yaptığı ortada. Doğru düzgün dakikalar aldığında Euroleague'de haftanın MVP'si olmuşluğu bile var. Ki eğer Tanjeviç'in iyi oynayan oyuncuyu kenara alma hastalığı olmasa oynadıkça açılan türden bir oyuncu olan Oğuz'u Eurolegue istatistiklerinde daha tepe noktalarda görmemiz mümkün olurdu.

Tanjeviç, Oğuz ilişkisinde hocanın bir noktada hakkını teslim edelim. Geçen yıl ısrarla onu 4 numara olarak oynatıp, pota altından uzak noktalarda kullanmasının Oğuz'un dış şutunu keşfetmesinde önemli rolü var.

Korkum bu derece önemli ve kadroda alternatifi bulunmayan bir oyuncunun git gide azalan süreleri sebebiyle takımdan kopmak isteyeceğidir. Kendisinin 3. hatta 4. alternatif olduğunu bilmek kolay değil.

Hiç yorum yok: