3 Eylül 2009 Perşembe

Euroleague'de grubumuzdaki takımların son durumları; Montepaschi Siena


Eğer grupta ilk iki sırada yer alıp TOP 16'da görece daha kolay bir grupta yer alma şansına erişmek istiyorsak Siena'yı geçmemiz gerekecek.

Son 2 sezonda toplamda 4 kere karşılaşıp 4 yenilgi aldığımız, son 10 yıldaki gelişimi Avrupa'nın gelişmekte olan takımları için uygulanabilecek bir model haline gelen İtalyan takımı düşüşteki İtalyan basketbolunun aksine yükselişte oluşuyla ilgi çeken bir takım.

Aslında transfer dönemi onlar için hayli sıkıntılı başladı. Litvanyalı guard Kaukenas'ın takımdan ayrılacağının kesin oluşu dışında son 2 yıldaki harika çıkışıyla Eurolegue'in en iyi 3-5 guradı arasına giren Mc Intyre'ın, pivot Benjamin Eze'nin, Sato'nun ve Kristof Lavrinoviç'in ayrılma ihtimalleri bu son 10 yılın örnek takımının ciddi bir sarsılma yaşayacağının habercisiydi.

Ancak beklenenler olmadı. Yüksek bütçeli bir kulüp olmamalarına rağmen Real Madrit'e giden Kaukenas dışındaki oyuncuları ellerinde tutular. Her zamanki gibi çok büyük yıldızları değil ama mükemmel bir sistem takımı olan kadroya katkısı olabilecek nokta transferleri yaptılar.

Kaukenas'dan boşalan yeri 2 oyuncuyla doldurdukları söylenebilir. CSKA'nın Rus olmayan oyuncuları temizleme operasyonunda Siena'ya Nikos Zisis düştü. AEK'deki müthiş çıkışını CSKA'da daha az süreler ve daha pasif görevler alınca devam ettiremeyen ve son 2 yılda kendisini pek fazla geliştiremeyen bir oyuncudur Zisis. Ama atletik yeteneklerinin, süratinin kısıtlı oluşuna rağmen oyun konsantrasyonu hiç azalmayan basketbol zekası ve oyun disiplini üst düzeyde bir guarddır. Siena'nın sisteme ve planlara maksimum konsantrasyon gösteren kadrosuna uyum sağlaması ve CSKA'daki pasif rollerden kurtulup tekrar yükselişe geçmesi muhtemeldir. Kaukenas'ın yerine alınan bir ikinci isim, Siena'nın İtalya ligi finalindeki rakibi AJ Milano'nun skoreri David Hawkins oldu. Hawkins, geçen yıl Eurolegue'de beklentilerin üzerinde işler yapan Milano'nun düşük tempolu ve savunmacı oyununda skorer ve çabuk yönleriyle sivrilmişti. Ama ayrılan oyuncu Kaukenas gibi basketbolun her parametresini mükemmel biçimde uygulayabilen, Avrupa'nın en iyi guardlarından birisi olunca yeri biri 1numarada diğeri 2 numarada oynayabilen 2 oyuncu birden alsanızda dolmuyor. Geçen yıl, Kaukenas'ın sakatlığı süresince Siena'nın hem İtalya'da hem de Eurolegue'de özellikle hücumlarda çok zorlandığını unutmamak lazım.

Bunun dışında pek bir değişiklik yok Siena'da. Banca Tercas Teramo'dan 2 ve 3 numara oynayabilen David Moss ve geçen yıl Udinese'de kiralık oynayan kendi öz evlatları oyun kurucu Lorenzo D'Ercole'ı kadroya kattılar. ''Taş'' gibi takım olmaya devam edeceklerdir. Yüksek bütçeleriyle müthiş transferler yapan ya da güçlü basketbol gelenekleriyle sürekli yeni yıldızlar yetiştiren Eurolegue takımları arasında bu iki özelliğe de sahip olmayıp sistem takımı olmayı başararak final four kovalamaya devam edeceklerdir.

Hiç yorum yok: