17 Aralık 2010 Cuma

Final-four ne kadar kolay ?


TARİH: 2006 YER: PRAG

ŞAMPİYON: CSKA
DİĞER KATILIMCILAR: BARSELONA, TAU, MACCABI

TARİH: 2007 YER: ATİNA

ŞAMPİYON: PAO
DİĞER KATILIMCILAR: MALAGA, TAU, CSKA
TARİH: 2008 YER: MADRID

ŞAMPİYON: CSKA
DİĞER KATILIMCILAR: SIENA, TAU, MACCABI


TARİH: 2009 YER: BERLIN

ŞAMPİYON: PAO
DİĞER KATILIMCILAR: CSKA, BARSELONA, OLIMPIAKOS

TARİH: 2010 YER:PARIS

ŞAMPİYON: BARSELONA
DİĞER KATILIMCILAR: CSKA, PARTIZAN, OLIMPIAKOS

Yukarıdaki liste son 5 yılın Euroleague final four finalistlerini içeriyor.
Barselona deplasmanı ve Siena zaferleri sonrası Fenerbahçe'nin sezon sonunda final four oynayacağını kesin gözüyle bakanların sayısı azımsanmayacak kadar azdı.
Euroleague'in ne kadar zor bir lig olduğunun farkında olmayanlar için çabucak inanılabilecek bir hedef ama ligin favorilerinin bir kısmının bu sezonki formsuzluğuna bakınca sezon başında alınan parlak sonuçlar böyle bir yanılsama doğurdu.
Bu ligde dönemsel sıçramalar sonucunda büyük başarılar elde etmek mümkün değil zaten ligin tarihine kısa bir göz atarsanız bunu rahatlıkla görebilirsiniz.
Kaldı ki, Fenerbahçe'yi bu sezon işin ehli insanların yönettiği ve onların da dönemsel bir sıçramadan çok biriktire biriktire giderek ciddi bir Euroleague deneyimi üzerine inşa edilecek başarıları hedefledikleri ortada.
Sezon başından bu yana, her maçı aynı ciddiyetle oynayan takımda iplerin ne kadar sıkı tutulduğunu gözlemleyeblirsiniz. İstanbul'daki Cibona maçı sonrası Spahija'yı atılan 100 sayının memnun etmeyişi ama yenilen 70 sayıdan rahatsız oluşunun sebebi de budur; bu takım her attığı adımı seçerek atmalı ve biran olsun gevşemeden ilerlemelidir. Yoksa devasa bütçelerle, harika kadrolar kuran devleri yakalamak hiç bir zaman mümkün olamaz.
Yukarıdaki liste açıkca anlatıyor bazı şeyleri. Euroleague'de final four oynamak öyle 1-2 sezonda gösterilecek sıçramalarla olmaz, süreklilik şart.
Bu ligin sert atmosferinde üst düzey takımlarla başa baş mücadeleler çıkartmak, onları yenmeyi öğrenmek, zor şartlarda ayağa kalkmasını becerebilmek lazım.
Siena gibi, son 10 yıldır bir çok takım için model olabilecek nitelikte bir yükseliş dönemi yaşayan, her daim Euroleague'in en çekinilen takımlarından birisi olmayı becermiş bir takım bile son 5 yılda sadece 1 kez final four oynayabilmiş.
Avrupa basketbolunun efsane kulüplerinden olan, son yıllarda her pozisyonda yetiştirdiği yıldızlar Euroleague'in en üst seviyelerindeki takımlarda oynayan Partizan 19 yıl aradan sonra ilk kez geçen yıl final four'a yükselebildi. Son 15 yılın Avrupa'da en başarılı olan takımı olarak addedilebilecek PAO son 4 yılda 2 kez son 8'e dahi kalamadı bu ligde.
Bir yıllık yükselişle olacak iş değil bu. Khimki, Prokom gibi bol paralar harcayıp dönemsel çıkışlar yapan takımların esamesinin okunmadığı bir düzey orası. Hatta Real Madrit gibi her sezon çok parlak kadrolar kuran ve Avrupa basketbolunda önemli bir yeri olan bir ekibin bile yıllardır ulaşamadığı bir hedef.
Ama ilk kez bu sezon Avrupa'nın üst düzey takımlarını yenebileceğini gösteren ekibe güven duyulmalı. Bu yatırımın ve yaratılan sinerjinin çizdiği yolun sonu final foura çıkar. Ama henüz erken.

Hiç yorum yok: