24 Ocak 2011 Pazartesi

Valencia maçı


Değerlendirme için biraz erken ama hafiften havasına girelim maçın.
Olimpiakos'u deplasmanda deviren takım için Valencia rakip mi demeyin. Perşembe günü, şu an Avrupa'nın en formda ekiplerinden birisi karşısına çıkacağız.
Valencia'yı Pesiç öncesi ve sonrası olarak ikiye ayırmak lazım. geçen yıl Spahija yönetiminde Eurocup şampiyonu olduktan sonra hem koçunu hem de genellikle ilk 5 başlayan 3 oyuncusunu kaybeden Valencia, sezona da berbat bir giriş yaptı.
Ancak onlar için Pesiç'in takıma getirilişi sonrası karanlıktan aydınlığa keskin bir geçiş oldu.
Aralık ayı boyunca ACB ve Euroleague'de oynadıkları 8 maçın 7'sini kazanıp sadece CSKA'ya kaybederken Ocak ayı içerisinde de Estudiantes yenilgisine rağmen çıkışını sürdürmeyi başardı.
Valencia için şöyle bir değerlendirme yapmak yanlış olmaz gibi.
Eğer Valencia koçu kadar takımsa hayli zor bir rakip ama eğer gücü oyun kurucusu kadarsa bu gruptan çıkmaları hayal.
Pesiç, berbat durumdaki takımı toparladı, takımına özgüven ve kazanma becerisi aşıladı, Valencia'nın savunma direnci onunla birlikte arttı. Ama Pesiç'in kısa sürede takımına katettirdiği yol takımın hücum kalitesini çok yukarılara çekmiş değil. Valencia halen hücumda çok fazla çeşitlilik üretemeyen, sıkıştıkça dış şuta yönelen bir takım.
Pesic kısa sürede takımını derleyip, toplasa da, onlara maç kazanmayı öğretse de halen çok eksikler.
Bir kere Omar Cook'un direksiyonunda olduğu bir takıma çok fazla güvenmemek lazım. Omar Cook deneyimi ve potaya gitme becerisiyle bazı maçlarda harikalar yaratıp, maç kazandırabilecek bir guard olabilir ama ona takım organizasyonunu emanet etmek çok doğru bir iş değil. Oyun zekası üst düzey bir oyun kurucu olamayınca gereksiz zorlamalarla top kayıplarına ve takımının hücumda dağılmasına yol açıyor.
Onun doğurduğu boşluğu bu sezon beklenenin üzerinde oynayan Rafa Martinez ve Nando De Colo ile dolduruyorlar. Rafa Martinez iyi bir atıcı, kritik şutları sokabilen bir el. Eurocup şampiyonu olan kadronun temel taşlarından birisi olan Tomas Kelati'nin yerini henüz tam anlamıyla dolduramadılar ama Rafa Martinez, Tomas Kelati gibi komple bir forvet olmasa da şutör yönüyle önemli işler yapıyor.
Nando De Colo ise takıma dinamizm ve hız kazandıran bir hızlı hücum silahı, yarı sahayı çabuk kateden, hızlı oyunu seven bir oyuncu ama Valencia kadrosuna hangi açıdan bakarsanız bakın göze çarpan temel eksiklik bu kadroyu oynatabilecek bir oyunkurucunun yokluğu.
Spahija'nın gelişiyle hız kontrolünü sağlamayı ve takımın ihtiyacı olan tempoyu tutturmayı artık becerebilen Ukiç'in Valencia karşısında takımını bir adım öne çıkartacağı açık. Ayrıca, Banvit maçında sakatlık yaşayan Kinsey'in de yakın ve bezdirici savunmasıyla özellikle De Colo'nun hızını kesmesine ihtiyaç var.
Rafa Martinez ve De Colo'dan bahsettik ama Savanovic belki de Valencia'nın hücumdaki temel aktörü. Sırp oyuncu, boş şutu bekleyip atan değil hücumda her daim hareketli olup, topsuz oyunda kendisini boşa çıkaracak perdeleri sürekli arayan ve kalbalıktan çıkıp şutunu bulan ve bulduğu zamanda sokan tehlikeli bir oyuncu. Bizim Tomas kolay feyk yemez, perdelemelere takılmaz, savunduğu oyuncunun dibine girip kolay kolay bire birde geçilmez yani böyle oyunculara pozisyon vermekte cimridir ama Savanovic 4 numarada oynadığı sürelerde başa bela olabilir. Bir de eli ısındığında peşpeşe atabilir, dikkat.
Pota altı savaşlarında bariz olmasa da önemli bir üstünlük kurarız gibi görünüyor. Bizim uzunlar çıkışta, Vidmar sonrası orada rollerin yeniden dağıtılması, Vidmar'ın omuzlarına yüklenmiş pis işlerin diğerleri tarafından üstlenilmeye başlanması zaman aldı ama artık Oğuz'un nihayet tam bir pivot gibi oynamaya başladığını, Kaya'nın faydalı olmaya başladığını, Darjus'un şut ritmini halen bulamasa da içeriden oynamaya daha fazla meyil gösterip savunmada en azından çaba gösterdiğini söylemeli.
Valencia Euroleague'in arkası dönük hücum etmeyi en iyi bilen, hücum aklı, oyun görüşü mükemmele yakın bir pivota sahip ama Javtokas'ın bu yeteneklerini yeteri derecede kullanabildiklerini söylemek pek mümkün değil. Yine de Javtokas ve atletik özellikleri, çabukluğu ve enerjisiyle önemli bir uzun forvet olan Victor Claver'e dikkat etmeli.
Aslında böyle sıralayınca Valencia'nın pek bir numarası yok gibi duruyor. Ama Pesic sonrası Valencia kolay teslim olan bir takım değil artık. Onlardan iyi oynasanızda skorun tam da kopacağı anlarda geri gelmeyi başarabilirler.

2 yorum:

serdar dedi ki...

kinsey'in sakatlıgı ne durumda acaba.bi de mirsad sakattı oli macında yoktu ama banvit e karsı bi sure oynadı.oyuncularla ilgili son durumları takımla ilgili haberleri nerden ogrenebiliriz.resmi sitede futbol takımıyla ilgili onun ust adalesı sakat bunun baldırında odem var gibi en ince detaylar bile yazılıyorken basketbol ya da voleybol ile ilgili neden bu kadar vurdumduymazlar anlayamıyorum.resmi sitenin fenerbahce ulker linkinde takım fotografında hala lynn greer duruyor saras 'ın resmi bile montajlanmamıs

tozlu parkeler dedi ki...

Her ikisi de oynayacak diye biliyorum.
Klüb basketbol takımı için bir web sitesi hazırlığındaymış ama bizim klüpten böyle merakları giderici haberler beklememek lazım.