21 Mart 2009 Cumartesi

Kayıp sezon


Dünkü Bursaspor mağlubiyeti, en umutvarımızı bile bu sezonun artık tam bir kayıp sezon olduğuna ikna etmiştir sanırım.

Sıradan bir yenilgi değildi dünkü. İki hafta üst üste öne geçtiği maçları son 5 dakikalarında yediği gollerle kazanamamak kolay kolay Fenerbahçe'yle ilişkilendirilebilecek bir durum değil. Geçen yılın Avrupa'nın en zor deplasmanlarından birinde bile 2 farklı yenilgiden gelip şampiyonlar liginde turu kazanabilen, Chelsea gibi sezon boyunca 2 gol birden yediği maçı bulmanın çölde oluk oluk akan çeşme bulmaktan zor olduğu bir takımı geriden gelip yenebilen direnişçi takımının bu kadar kısa sürede bu kadar kaybetmeyi önemsemeyen hale gelmesi cidden büyük bir çabanın ürünü gibi duruyor.

İki Sivas maçı sonrası bu takımın genlerinde havlu atmamak var dedik ama görünen o ki o güçlü geleneğe rağmen acayip bir erezyon yaşanıyor.

Şampiyonluktan uzak bir sezonu ilk kez yaşamıyoruz. Tüm çocukluğu ve gençliği sadece bir kaç şampiyonluk görerek geçirmiş nesildenim. Ama bu yıl kaybedilenler başarılarla dolu olabilecek bir sezonun mutlulukları değil sadece.

Daha önemlisi son 5-6 yıla damgası vuran başarı ve zenginlik döneminin yarattığı Fenerbahçeli profilinin istek ve ihtiyaçları doğrultusunda hareket eden bir yönetim ve başarı dönemi taraftarlığının kurumsallaşması daha önemli bir kayıptır bence. Artık Fenerbahçe'li olmanın gururu değil Fenerbahçe'nin başarılarının gururuyla övünen dahası rakiplerine oranla daha zengin bir kulüp olmakla, daha işletmeci zihniyetli bir yönetime sahip olmakla övünen elitist bir yönelimin artık iyiden iyiye kimlikleşmesidir asıl kronik ağrı.

Ve tam da bu sebeble, alnından kanlar akarken saha kenarında tedavisinin yapılmasını beklemek ona zul gelen, kolundan doktorlar çekiştirirken sahaya dalıp formasının hakkını vermek için savaşmaya koşan Lugano henüz takımda kalması kesinleşmeyen tek oyuncumuzsa bu yönetim becerisi hiçte garip gelmiyor bana.

Geçen hafta Kocaeli karşısında kaybedilen 2 puandan öte Türk Telekom reklamını tribün şovunun yerine ikame edilmesini sorun edenler, parası olan taraftar stadı doldursun zihniyetiyle icra edilen yönetimsel becerilerin Fenerbahçe'nin büyüklüğünün üzerinde yükseldiği dinamikleri nasıl da çürüttüğünün bilincinde olanlar bu karanlık günlerin sonunu getirebilecek güce de sahiptir.

Hiç yorum yok: