Zor bir gruptayız kabul ama CSKA ve Siena mağlubiyetlerinden sonra biz bu gruptan 6 da 0 çekerek eleniriz diyenlere maçtan önce itirazım vardı.
Birincisi, Euroleague'in hem de TOP 16 düzeyinde karakteriyle çelişkili bir iddia bu. Geçen yıl PANA gibi Real Madrit gibi Final four un ikirciksiz favorilerinin bile çetin, sert mücadelede elenip gittikleri bir düzeyden bahsediyoruz. Maç kazanmayı bırakın bazen sayı bile atmanın deveye hendek atlatmaktan zor olduğu sertlikte maçların yaşandığı bir düzeyde 6 da 0 çekeriz gibi güvensizlik yaşanamaz.
İkincisi; kabul son iki maçın belli periyotlarındaki rakibi durduran oyuna karşın hücum kalitemizin Euroleague'in kodamanlarını yenebilecek düzeyde olmadığımız ortaya çıktı ama yine de kendi düzeyimizdeki takımlara karşı özellikle deplasmanlarda oyunun temposunu tutmayı becerebilen, rakiplere klasik oyunlarını oynatmayıp, onları uyutarak maçın sonlarına başa baş skorlarla girmeyi becerebilen bir takımız.
Cibona deplasmanında da beklediğim buydu. TAU ve Badalona deplasmanlarındaki oyunun bir benzerini. Tempoyu olabildiğince düşük tutan, her hücumda süreyi sonuna dek kullanıp çeviren, savunma sertliğinde dozajı ev sahibi rakibi kışkırtmadan, uyandırmadan ayarlayabilen, maçın sonunun geldiğini rakibe çaktırmayan düşük tempolu bir oyun.
Cibona'nın gününde olmadığı söylenebilir, hatta Hırvat'ların lise takımları bile dünkü Cibona'dan daha iyi 3 lük atardı bile denilebilir ama ne olursa olsun Cibona deplasmanında onlara maç boyunca kendi oyunlarını oynatmama becerisi göstermek, onları 55 sayıda tutmak önemli bir başarıdır.
Birincisi, Euroleague'in hem de TOP 16 düzeyinde karakteriyle çelişkili bir iddia bu. Geçen yıl PANA gibi Real Madrit gibi Final four un ikirciksiz favorilerinin bile çetin, sert mücadelede elenip gittikleri bir düzeyden bahsediyoruz. Maç kazanmayı bırakın bazen sayı bile atmanın deveye hendek atlatmaktan zor olduğu sertlikte maçların yaşandığı bir düzeyde 6 da 0 çekeriz gibi güvensizlik yaşanamaz.
İkincisi; kabul son iki maçın belli periyotlarındaki rakibi durduran oyuna karşın hücum kalitemizin Euroleague'in kodamanlarını yenebilecek düzeyde olmadığımız ortaya çıktı ama yine de kendi düzeyimizdeki takımlara karşı özellikle deplasmanlarda oyunun temposunu tutmayı becerebilen, rakiplere klasik oyunlarını oynatmayıp, onları uyutarak maçın sonlarına başa baş skorlarla girmeyi becerebilen bir takımız.
Cibona deplasmanında da beklediğim buydu. TAU ve Badalona deplasmanlarındaki oyunun bir benzerini. Tempoyu olabildiğince düşük tutan, her hücumda süreyi sonuna dek kullanıp çeviren, savunma sertliğinde dozajı ev sahibi rakibi kışkırtmadan, uyandırmadan ayarlayabilen, maçın sonunun geldiğini rakibe çaktırmayan düşük tempolu bir oyun.
Cibona'nın gününde olmadığı söylenebilir, hatta Hırvat'ların lise takımları bile dünkü Cibona'dan daha iyi 3 lük atardı bile denilebilir ama ne olursa olsun Cibona deplasmanında onlara maç boyunca kendi oyunlarını oynatmama becerisi göstermek, onları 55 sayıda tutmak önemli bir başarıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder